Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Türker Karabuğa obezite cerrahisi hakkında bilgiler verdi. Dünyada ve Türkiye’de obezite tedavisinde genel olarak tüp mide ameliyatının kullanıldığını belirten Op. Dr. Türker Karabuğa tüp mide ameliyatı ile hastaların mevcut kilolarının yüzde 50’sini verdiğini söyledi. Op. Dr. Türker Karabuğa obezite cerrahisinde birçok cerrahi yöntemin olduğunu ve bunları iki ana başlıkta toplanabileceğini belirterek, “Obezite cerrahisi, deneyimli errahlar ve donanımlı merkezler tarafından uygulanırsa etkili ve güvenilir bir yöntemdir. Ülkemizde genel olarak tüp mide ameliyatı yapılmaktadır. Bunun dışında tüp mide ameliyatı olması riskli hastalarda mide balonu ameliyatı da tercih edilmektedir” dedi. Obezite cerrahisi için bazı kriterlerin olduğunu belirten Op. Dr. Karabuğa “Vücut kitle indeksi 40’ın üzerinde olan, 18-65 yaş arası bireylerde, obezitenin en az 3 yıldır var olması durumunda, hormonal hastalıkların bulunmaması halinde, ilaç ve diyet tedavisine rağmen, en az 1 yıldır kilo veremeyenlerde, alkol ve ilaç bağımlısı olmayanlarda, hastanın uygulanacak yöntemi anlaması ve ameliyattan sonra uyum sağlayabilecek durumda olması durumunda, kabul edilebilir ameliyat riski bulunanlarda obezite cerrahisi uygulanabilir” diye konuştu.
Tüp mide ameliyatı hakkında bilgiler veren Op. Dr. Karabuğa, şöyle konuştu; “Tüp mide ameliyatında midenin çıkışı olan pilordan yaklaşık 4-6 cm kadar mide tarafından başlanarak özel aletler yardımı ile mide içerisine yerleştirilen bir katater yardımı ile mide ile yemek borusunun birleştiği yere kadar midenin tüp haline getirilmesi işlemidir.” Her cerrahi girişimde risk olduğu gibi obezite cerrahisinin de risk taşıdığını söyleyen Op. Dr. Karabuğa “Günümüzde tıbbi aletlerde ki teknolojik gelişmeler, artan cerrahi deneyim, gelişen yoğun bakım ve anestezi desteği sayesinde obezite cerrahisinin ilk başladığı yıllara göre komplikasyon oranları oldukça düşmüştür. Hastaların morbid obezite nedeniyle karşı karşıya kaldıkları hayati riskler göz önüne alınırsa obezite cerrahisinin riski kabul edilebilir düzeydedir” dedi. Tüp mide ameliyatında her şey yolunda gittiğinde ameliyatın yaklaşık olarak 45-60 dakika sürdüğünü kaydeden Op. Dr. Türker Karabuğa, “Ancak ameliyat öncesi anestezi hazırlığı, uyuma-uyanma ve ameliyat sonrası bekleme odasında takip süresi göze alındığında ameliyathanede yaklaşık 2-2,5 saat süre ile kalınabilir. Ameliyat sonrası 3 gün hastanede yatan ve diyet eğitimi verilen hastaya kullanacağı ilaçlar anlatılır ve taburcu edilir. Belli aralıklarla takip edilir” şeklinde konuştu. Beden kitle indeksi 50 nin üzerinde olan ve yüksek riskli hastalara riski azaltmak için ve cerrahi için beden kitle indeksi düşük olan kilolu hastalara gastrik balon( mide balonu) uygulandığını belirten Op. Dr. Türker Karabuğa, “İşlem sedason altında hasta hiçbir şey hissetmeden, endoskopik olarak ve yaklaşık 30 dakika için de gerçekleştiriliyor. Mideye yerleştirdiğimiz balon hava ile şişiriliyor ve 6 ay süre ile midede kalıyor. Bu süre içinde hasta fazla kilolarının yüzde 30-60’nı kaybediyor. İstenildiği zaman çıkarılabiliyor ve belli aralıklarla uygulanabiliyor” dedi.
Bol Bol Sıvı Tüketilmeli
Mide balonu uygulaması sonrası beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Karabuğa “Uygulama sonrasında midede kasılma ve kramplar oluşabilir. Özellikle ilk 3 gün bulantı ve kusma olabilir. Balonun bu yan etkileri için bazı ilaçlar başlanır ve özellikle ilk 3 gün sıvı gıdalar verilir. 4. günden itibaren katı gıdalara geçilebilir” dedi.