Bu haftaki yazımızda son zamanlarda kullanımı artan ve bununla birlikte hakkında bir çok mit dolanan kolajen konusunu ele alalım.
İçindekiler
Kolajen Nedir?
Kolajen insan vücudunda aslında en çok bulunan proteinlerdendir. Vücuttaki total proteinin yaklaşık %30’unu oluşturur. Kollajen; derinin, kasların, kemiklerin, tendonların ve bağların ve diğer bağ dokuların birincil yapı taşıdır. Ayrıca organlarınızda, kan damarlarınızda ve bağırsak astarınızda bulunur.
Peki kolajen vücudumuzda bu kadar fazlaysa neden takviye olarak kolajen kullanımına ihtiyaç duyarız? Çünkü yaşlandıkça vücut daha az kolajen üretir ve mevcut bulunan kolajen daha hızlı parçalanır.
Aynı zamanda kolajen kalitesi de düşmeye başlar. Genel olarak 60 yaşlarından sonra iyice düşüşe geçen kolajen, kadınlarda özelikle menapozdan sonra, kilo kaybı dönemlerinde, sağlıksız beslenme, fazlaca basit karbonhidrat ve şeker tüketimi, UV ışınlara maruz kalma ve sigara kullanımı gibi çevresel etmenlere bağlı olarak da düşüş gösterecektir. Vücudunuzda kolajen eksikliğini sarkan cilt ve kırışıklıklar, eklem ağrıları, sağ dökülmeleri ve bozulan tırnak sağlığı gibi sinyaller ile anlayabiliriz.
Pek çok kolajen türü vardır. Her birinin kullanım alanı farklı olmakla birlikte tip1 ve tip3 kolajen cilt sağlığı için, tip 2 kolajen ise kemik ve eklem sağlığı açısından en yararlı ve kullanımı yaygın türlerindendir. Kolajen kullanırken parçalanmış peptitler halinde hidrolize kolajen kullanmak emilim açısından çok daha yararlıdır. Ayrıca C vitamini, kolajen takviyelerinin biyoyararılığını arttırarak vücuttan kolajen sentezine de katkıda bulunur.
Balık kolajeni helal olmasının dışında vücut tarafından sığır kolajenine nazaran 1,5 kata kadar daha verimli bir şekilde emilir, bu da sığır veya domuz türlerine göre daha üstün biyoyararlanıma sahip olduğu anlamına gelir. Bunun nedeni, diğer kolajen türlerine kıyasla daha küçük parçacık boyutundan kaynaklanmaktadır. Daha küçük parçacık boyutu, yeni kolajenin sentezi için kolajen peptitlerin cilde, kemiklere ve eklemlere daha kolay ve daha hızlı alınmasını ve taşınmasını sağlar. Daha verimli emildiği ve kan dolaşımına daha hızlı girdiği için cildiniz için en iyi kaynak olarak kabul edilir.
Keratin Seviyenizi Arttıracak Besinler hakkında bilgi almak için tıklayın.
